Bir Oyuncu : Robin Williams
897 Kere Okundu
Nasıl oluyor da hep aynı fiziksel boyutu ile Robin Williams bu kadar farklı karakteri canlandırabiliyordu ? Metafizik dünya yani “insan doğası gereği “anlayışından uzak zihniyetli senaristler, diyalektik materyalist yani “durumların yarattığı insan doğası ”gereği anlayışlarıyla oyuncularının eline gerçek insanın malzemesini ve gerçek yaşam parçacıklarını sunarlar. Artık sıra oyuncudadır; aynı senaryodan her okuyan oyuncu farklı yaşam modelleri çıkartır.Robin Williams....Ani ölümü belki de en çok onun filmlerinin tutku ile peşinden giden izleyicisini üzdü. İsmini duyduğunuz her
filme girişte bir merak sarar insanı: acaba Robin
Williams nasıl biridir filmin içinde? En geç filmin
ilk 20 dakikasında durumlar içinde arar ve keşfetmeye başlarız karakterini. Bir dj olarak çıkar radyo
programında ve vatanından çok uzakta her
sabah güne coşkulu bir haykırış ile
başlar: “Günaydın Vietnam” . Oysa o neşe içinde
dışarıya yansıyan karakteri içinde ülkesi ABD’nin Vietnam’da
ne işi olduğuna dair derin çatışmalar ve hüzün barındırır. Bir edebiyat öğretmeni
olarak çıkar bir sonraki filminde. Aşırı disiplini ile tanınan kolejde aykırı
bir öğretmen. İlk derste öğrencilerini okulun 100 yıl önceki öğrencilerinin
toplu fotoğrafının arkasına dizer ve arkalarından
“ ben de sizler gibiydim bir zamanlar; canlı, arzulu….Şimdi bir ölüyüm,
milyonlarca kurdun kemirdiği …Anı yaşayın! diyen bir uçuk. Yaşamın
gömülemeyeceğini ve hiçbir farklı değere feda edilemeyeceğini anlatan bir
edebiyatçıyı hangi gri renkli binaların gri ruhlu eğitimcileri ve velileri
kabul edebilir ki? Öğrenciler ondan aldıkları şevkle “ Ölü Ozanlar Derneği”ni kurar..Oysa Tagore’nin
şiirlerinin onlarda yarattığı yaşama sevinci mutlaka eğitim sistemi tarafından
yok edilmeliydi. Boşanmayı kabul etmiş olsa
da çocuklarından ayrı kalmaya,velayetlerinin anneye bırakılmasına gönlü
razı gelmez hiçbir zaman.Tek bir çözüm vardır o da bir dadı kılığında evlerine
girmek. “Mrs.
Doubtfire” olduğu andan itibaren
gerçek babalığın da ne anlama geldiğini öğrenecek ve tüm başarılı senaryolar
gibi finalde en çok ana karakter değişecektir. “Patch Adams”
ın tıp fakültesinin son sınıfını beklemeye hiç niyeti yoktur hastalara şifa
dağıtmak için. Ve onun şifası ilaçlardan daha ziyade hastaya adını söylemek,
onu güldürmek, vitalitesi yüksek zamanlar hediye ederek yaşam enerjilerini
katlamaktır. Tabi ki her senaryoda
olması gereken çatışmayı sağlayan karşıt güç burada devreye girer ve eski köye
yeni adet getirmesine, hastaları güldürmesine yöneticiler şiddetle karşı çıkar.
Yöntemlerinin sonu trajik bir şekilde başarısızlığa uğramış görünse de tekrar
ayağa kalkıp yeniden denemekten başka çözüm yoktur. Patch bize daima ışığın
nereden geldiğini gösterendir. “
One Hour Photo” da önceki filmlerin aksine tüm yaşam enerjisi emilmiş bir
fotoğraf stüdyosu elemanıdır. Kötü anların fotoğrafını kimse çekmez”
derken geçmişinde kötü anlar yaşadığını hissederiz. “ Eski
fotoğraflarımıza bakarken biliriz ki bir zamanlar birileri bizi
önemsemiş” derken ona değer verilmediğini anlarız. Filmsel kültürel kodlamalar
onun yalnız kalmış bir birey olduğunu gösterir. Ve tek tutunduğu dal, fotoğraflarını stüdyosuna bırakan akrabası olarak görüp yanılsama içinde bağlandığı ailedir. Bir süre sonra bu masumane oyun tehlikeli
bir hal alır ve aileye şiddet yüklü müdahaleleri başlar. Her zaman olduğu gibi
tüm bu yaşanan psikolojik travmaların sebebi geçmişinde gizlidir. Ve o “Bulvar” da giderken aniden arabası ile keskin dönüş yaptığında filmde
ciddi bir dönüşüm başlayacağını biliriz. Tıpkı yıllar önceki “Kuş kafesi
filminde olduğu gibi bir eşcinseldir. Ancak bu defa tüm yaşamı boyunca bu
cinsel tercihini gizlemiş, evlenmiş ve yalanlarla dolu bir dünya kurmuştur.
Finalde eşine “artık yalan yok” derken eşi de ona “ ama ben bu yalanlarla yaşamayı
seviyorum “diye karşılık verir. Onların bu repliklerini dinlerken düşünürüz, ne
kadar çok ailenin temsili vardır bu sahnede. 6 ay güneşin ortaya
çıkmadığı Alaska’da işlenen
cinayet ve görevli polis memurunun “İnsomnia” yani
uykusuzluk hastalığı yanında geçmişten gelen sırrının taşıdığı ağır yük.Robin
Williams ise bu defa da Al Pacino’nun yakalamaya çalıştığı katil! Ve başka hikayeler başka
yaşamlar. Filmi izlerken “ne kadar
iyi oynuyor” demeyeceğimiz kadar yöntemini belli etmeyen; ama film
bittikten sonra da mutlaka “bu
nasıl bir oyunculuk” diyeceğimiz kadar başarılı bir sanatçı! Yönetmen oyuncusuna
senaryoyu verir, Sonra da onunla provalar yapar. Marlon Brando baba filmi için
kapısına gelen Ford Coppola’ya sesini kısarak “böyle birini mi arıyorsun” der. Artık o rol onundur. Sonra hareketli
provalar başlar. Oyuncunun en büyük özelliği zekasıdır ve sahnelerdeki bütün
psikolojik tepkimelerin onun geçmişi ile ilgisi olduğunu bilir ve ona göre
oynar. Küçükler için filmlerde
karakter ayrıntılı olarak yaratılamaz; çünkü onların zihinsel gelişmişlikleri
karakter çözümlemeye elverişli değildir. Bu yüzden iyiler ve kötüler genelde
fiziksel özellikleri ile baskındırlar. Ya da en iyisi hayvanlar dünyasıdır;
tilki kurnaz, Tavşan masum, ceylan ürkek, aslan parçalar, kedi iyi, çakal kötü
vs . Filiz Akın ve Cüneyt Arkın iyidir, Erol Taş ve Lale Belkıs ise kötüdür,
Necdet Tosun ile Adile Naşit saftır, Tecavüzcü Coşkun tecavüz fiilinin eyleme
bürünmüş halidir. vs Metafizik olarak doğaları gereği perdede öyle kurulurlar.
Artık izleyici onların nasıl bir karakter olduğunu merak etmez; metafizik
zekalı senarist de karakter
yaratmaya çalışmaz. Hatta afişteki isimleri yeterlidir karakterlerin ne
olduğunu anlamak için. Biliriz insan hayvandan
farklı olarak bilinçtir. Bilinç doğadan ayırandır ve doğduğun anda girdiği
kültürel evrende dil sayesinde özne olarak kurulandır. Doğduğu zaman-doğduğu
uzam- doğduğu aile-doğduğu sınıf vs tüm karakteri oluşturur. İyi senaryo bu mantıkla her karakteri ayrı
ayrı işler ve onları benzersiz birey yapar. Kötü oyuncu: kötü
senaryolarda hep aynı geçmişin aynı davranış kodlarını sürdürendir. İyi oyuncu: senaryoda olup
perdede görünmeyen karakter özelliklerini alt metin olarak izleyiciye
aktarandır. Robin Williams : “ sadeliğin ulaştığı son nokta.” (Mahmur Özmen) |
» Aktif Ziyaretçi: 1 | » Bugün Gelen: 55 | » Toplam Ziyaretçi: 119189 | » Bu sitemizi ziyaretiniz |